ONKOLOJİ
TÜRKİYE'DE ONKOLOJİ
Medikal onkoloji, kanser tanısı alan hastaların tedavi süreçleri ve takip planları konusunda hizmet veren tıbbi birimdir. Uzman sağlık kadrosu ile medikal onkoloji birimlerimizde radyoloji, radyasyon onkolojisi, patoloji, cerrahi birim, nükleer tıp ve dahili birimler ile multidisipliner bir yaklaşım çerçevesinde iş birliği yapılır. Hastanelerimizde uzman hekimlerin kontrolünde hastalarımıza kemoterapi ve immünoterapi tedavisi uygulanır. Ağrı tedavisi için algoloji uzmanları hastalara destek olurken psikologlar ve beslenme uzmanları da tedavi sürecine aktif olarak katılır. Kemoterapi uygulamaları, ayaktan tedavi ünitesinin yanı sıra gerekli durumlarda yataklı servislerimizde de gerçekleştirilir. Medikal onkoloji bölümlerimizde ayrıca kanser riski taşıyan kişiler için taramalar gerçekleştirilir ve kanserden korunma konusunda da detaylı bilgilendirmeler yapılır.
Medikal onkoloji bölümlerimizde tanı ve tedavi süreçlerinde yaygın olarak yapılan uygulamalar şunlardır:
Kemoterapi
Kemoterapi vücutta hızlı büyüyen hücreleri öldürmek için kullanılan kimyasal bir tedavi yöntemidir. Kanser hücreleri vücutta bulunan diğer hücrelerden çok daha hızlı çoğaldığı için kemoterapi, kanser hastalıklarının tedavisi amacıyla kullanılır. Kemoterapi ilaçları birçok kimyasal madde içerir ve farklı kanser türleri için üretilmiş çok sayıda ilaç mevcuttur. Kanser hastalığının türüne ve seviyesine göre farklı kemoterapi ilaçları bir arada da kullanılabilir. Bilim insanlarının kanser tedavisi için bulduğu en etkili yöntem olsa da kemoterapinin yan etkileri insan vücudu için oldukça ağırdır. Mide bulantısı, ishal, kusma, iştah kaybı gibi yan etkiler en hafifleridir. Ciddi olan yan etkiler ise saç kaybı, ağız yaraları, kolay morarma, ateş ve benzeri hastalıklar şeklinde sıralanabilir. Tedavinin uzun yıllar devam etmesi durumunda ise akciğer dokusunda zarar, kalp sorunları, kısırlık, böbrek sorunları, başka bir kanser riski ortaya çıkabilir. Tedavinin etkili olması ve kanserin gerilemesi durumunda ilaç dozları düşürülebilir ve bu durumda yan etkiler yavaş yavaş ortadan kalkar.
İmmünoterapi
İmmünoterapi de kanser tedavi türlerinden birisidir ancak kemoterapi ve diğer cerrahi tedaviler kadar yaygın değildir. Kemoterapiden farklı olarak kimyasal ilaç kullanımı yerine biyolojik destek ile vücudun kansere karşı olan savunmasını artırmayı amaçlar. Bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla laboratuvar ortamında geliştirilen ilaçlar kullanılır. İlaçlar, bağışıklık sistemine destek olarak kanser hücrelerinin büyümesinin önlenmesine yardımcı olur ve kanserli hücrelerin vücudun diğer kısımlarına yayılmasını önleyerek kanserin ilerlemesini durdurur. İmmünoterapi bazen kanser hücreleri yerine faydalı hücrelere etki eder. Böyle durumlarda tedavinin yan etkileri ortaya çıkar. Her ne kadar tedavide biyolojik ilaçlar da kullanılsa yan etkiler kemoterapi tedavisi yan etkileri kadar ağır olabilir. En belirgin yan etkiler ağrı, ateş, kırmızılık, kaşıntı, şişme olsa da nefes darlığı, kalp çarpıntısı, enfeksiyon riski, organ iltihabı, düşük veya yüksek tansiyon gibi yan etkiler de görülebilir. Nadir de olsa bazı immünoterapi tedavi türleri ciddi hatta ölümcül alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
Ağrı Tedavisi (Algoloji)
Kanser hastalarının tedavisine destek olarak ağrıların kronik veya sebebi bulunamayan bir türde olması ayırt edilmeksizin algoloji tedavilerine başvurulur. En yaygın tedavi ilaç tedavisi olsa da fizik tedavi hatta akupunktur bile kabul görebilir. Kronik ağrılarda bütün tedavi türleri bir arada da kullanılabilir. İltihaba bağlı ağrılar ile kas ağrılarının tedavisinde ilaç tedavisine başvurulur. Ağrıyan bölgeye uygulanan kremler, losyonlar ve spreyler de etkili bir tedavi yöntemidir. Şiddetli ağrılarda doktor kas gevşetici, anti anksiyete ilaçları, diazepam ve antidepresan gibi ilaçlar önerebilir. Yaygın eklem ağrılarında kullanılan ilaçların sayısı sınırlıdır. Bu nedenle kansere bağlı ekrem ağrısı, tedavisi en zor olan ağrı türlerindendir. Bununla birlikte bel ağrıları veya spinal stenoz ağrılarında doktor tavsiyesi ile epidural kullanılabilir. Kanser hastalığında ağrılar oldukça şiddetli olabilir. Böyle durumlarda ise basit ağrı kesiciler yerine morfin dahi kullanılmaktadır.
Semptomatik Tedavi
Semptomatik tedavinin amacı hastalığı tam anlamıyla tedavi etmeden hastalığın bulgularını ve belirtilerini yok etmektir. Bu tedavide asıl amaç hastanın konforu olsa da bulguların başka hastalıklara yol açması da önlenir. Kanser hastalığında birçok yan etki olduğundan ortaya çıkan semptomlar da oldukça fazladır. Hastanın kanser tedavisinden kaynaklanan semptomlarla daha iyi mücadele edebilmesi için semptomatik tedavi uygulanabilir. Kuş gribi, domuz gribi gibi hastalıkların direkt olarak bir tedavisi olmadığı için bu tarz hastalıkların tedavisinde genel olarak semptomatik tedaviye başvurulur. Vücutta meydana gelen ağrılar bir hastalığın sonucu olarak ortaya çıkabilir. Ancak ağrı kesici kullanarak bu hastalığın değil hastalığın ortaya çıkarttığı semptomun tedavisi amaçlanır. Bunun yanında eklem ağrılarını meydana getiren iltihapların yok edilmesi için iltihap önleyici ilaçlar kullanmak, grip veya nezle olunduğu zaman ortaya çıkan öksürüğün tedavisi için öksürük ilaçları veya şurupları kullanmak semptomatik tedaviye örnek olarak verilebilir. Yine alerji hastalıklarında antihistaminik uygulanması da buna bir örnektir. Semptomların ortadan kaldırılması amacıyla birden fazla ilaç kullanmak da mümkündür. Ancak semptomatik tedavi çoğu zaman tam anlamıyla bir çözüm değildir. Hastalığı meydana getiren sebep saptanamadığından, asıl hastalığın tedavisinin gecikmesi sonucu ortaya çıkabilir.
Beslenme ve Diyet
Kanser hücreleri vücutta kontrolsüz ve hızlı bir şekilde çoğalır. Kanser hastalıklarını meydana getiren en önemli nedenlerden birisi beslenmedir. Sağlıksız beslenme, sağlıksız yağların aşırı tüketimi ve hareketsizlik kanser riskini artırır. Bu nedenlerden dolayı düzenli ve sağlıklı beslenme ile hareketli bir yaşam sağlıklı bir ömür sürmek için ön şartlardır. Günümüzde kullanılan tatlandırıcılar, sağlıksız şekerler kanser hücrelerinin beslenmesine neden olur. Zaten kontrolsüz ve hızlı bir şekilde çoğalan kanser hücrelerinin yayılması böylece iyice hızlanmış olur. Kanserin ortaya çıkmasından sonra da beslenme ve diyet oldukça önemlidir. Uygulanan kanser tedavilerinin çoğu iştah kaybına neden olur. Bu nedenle hasta yetersiz beslenmeye başlar ve zaten zayıf olan bağışıklık sistemi daha da zayıflar. Kanser tedavisi devam ederken de vücudun bağışıklığının kuvvetlenmesi ve kanser tedavisinin daha etkili olması için yeterli, sağlıklı ve dengeli beslenmek gereklidir.